‘Otelde, dünyanın bütün ırklarının en hoşları var’ Otelde çok bedelli güvercin çeşitlerinin olduğunu kaydeden Batmaz şunları söyledi: “Şuan otelde dünyanın bütün ırklarının en hoşları var. En özgünü, safkan olanları elimizden geldiğince her ülkeden getirmişiz. Burada hem üretiyoruz hem de onların görsel olarak bakımını yapıyoruz. Özelikle Türkiye’deki yerli güvercin çeşitlerini, yerli ırklarını üretiyoruz.”
Dört gözle beklenen güvercin mezatı Otelde haftanın 4 günü güvercin mezatı (ihale) yapılıyor. Akşam saatlerinde otelin çatısında toplanan güvercin tutkunları dört gözle yapılacak mezatı bekliyor. Mezatlar toplumsal medya hesapları üzerinden canlı veriliyor. Rusya, Fransa, İngiltere, Amerika, Dubai, Suudi Arabistan, Irak, İran olmak üzere dünyanın dört bir yanından güvercin tutkunları canlı verilen mezata katılarak güvercin alıyor.
‘İhaleye, dünyanın dört bir tarafından iştirak oluyor’ Rusya’dan da alıcıların olduğunu kaydeden Batmaz “İhalelerimize dünyanın dört bir yanından güvercin meraklıları katılıp güvercin alıyor. Bilhassa Rusya, Almanya, Amerika, Fransa, İngiltere, Suudi Arabistan, Dubai, Irak yani dünyanın dört bir yanından canlı yayınla iştirak oluyor. Satın alan arkadaşlarımıza buradan gönderiyoruz. Çok kıymetli tipler var. Çifti 500 bin, 300 bin, 200 bin liraya gidiyor. Yerli güvercinlerimiz çok kıymetlidir. Dünyanın her yerine gönderiyoruz” biçiminde konuştu.
‘Dünyanın en cana yakın hayvanı güvercindir’ “Güvercin sıradan bir kuş değil” diyen Batmaz şöyle devam etti: “Dünyanın en cana yakın hayvanı güvercindir. Güvecin tıpkı vakitte insanları bir ortaya getiren dünyanın en hoş hayvandır. Zararsızdır. Meraklılar her kesitten var. Memur, avukat, öğretmen, seyyar satıcı, esnafına kadar her bölümden insanın bir ortaya gelip kaynaşmasını sağlayan en hoş faktördür. Beşerler bir ortada duramıyor fakat burada bütün fikirler güvercinler için bir ortaya geliyor. Ortamızda hiçbir sorun kalmıyor.”
‘Güvercinle ilgilenirken hastalığımı unuttum’ Otelde tuttuğu odada güvercinlerini besleyen Halit Koçyiğit, öğretmen tıpkı vakitte mimar. Güvercin merakının çocukluğunda başladığını söyleyen Koçyiğit “Hastalanmıştım, annem akrabalardan bir güvercin konuta getirmişti. Ben de onunla ilgilenirken hastalığımı unuttum, güzelleştim. O orta güvercin ilgisi hayli gelişti. Güzelleştikten sonra balkonda yer yaptım. Hatta mutfağın alt kapağını annem bana ayırmıştı. Alt kapak gözünde beslemeye başladım. Meskende de güvercinlerim var. Irklar fazla olduğu için fazla olanları buraya getirdim. bir oda tutmuştum, artık 3 odaya çıktı. Üretim fazlalaştıkça ben de ‘bu kalsın, şu kalsın’ derken sayı baya arttı. Şuan burada 300 tane kuş var. 30 ırka yakın da bir kuşak var. Haftanın 3 günü iş çıkışı geliyorum. Hastalık varsa tedavilerini yapıyorum. Bakımını yapıyorum, yemlerini denetim ediyorum” dedi.
7 yaşından beri güvercin besleyen Mehmet Tatlı Yakut da otelin müşterilerinden. Aylık 500 liraya tuttuğu odada yaklaşık 40 güvercin besleyen Yakut şunları söyledi: “Eskiden beşerler güvercine önyargılı yaklaşırdı. Hırsızlık yapıldığı için makus gözle bakılırdı. Lakin şuan güvercin sevgisi yaygınlaştı ve besicilerin de sayısı arttı. Beşerler sevmeye ve beslemeye başladı. Yaklaşık 10 yıldır otelde besliyorum. Meskende beslemek zordur. Onun için otelde besliyorum. Sarfiyatları ve ilaçları çok kıymetli.”
Diyarbakır’a mahsus güvercin tipleri 600 yıllık bir geçmişe sahip Diyarbakır’da ayrıyeten düzenlenen şenlikler ile güvercin meraklıları biraraya geliyor. Şenliklere dünyanın dört bir yanından güvercin meraklıları katılıyor. Kente has yerli güvercin ırklarının 600 yıllık bir geçmişe sahip olduğu biliniyor. Dünyada birinci güvercin şenliğinin Diyarbakır’da yapıldığı söyleniyor lakin bununla ilgili net bir bilgi yok.
